Türkülerimiz
Türkülerimiz
Halk Edebiyatının en yaygın nazım şekillerinden olan türkülerimiz genellikle yedili, sekizli ve on birli hece vezniyle söylenmektedir. Anadolu halkı acılarını, sevinçlerini, hüzünlerini, kahramanlıklarını türkülere dökmüştür. Bu türküler zamanla dilden dile dolaşarak yayılmıştır. Türküler, söylendikleri bölgelere göre, Bingöl ağzı, Urfa ağzı gibi adlandırılırlar. Türküler genellikle anonimdirler ve halka mal olmuştur. Türküler, yüreğimizin dili, kendimizden de bir şeyler bulabileceğimiz sözlerdir.
Her yöremizin bölgemizin kendine özgü türküleri ve müzikleri vardır. Mesela Karadeniz müziği her dönemde adından söz ettirmiştir. Laz müziği olarak da bilinen Karadeniz türküleri genellikle kemençe ve tulum eşliğinde söylenir. Ağıt niteliğinde olanlar kadar horon denilen oyun ile söylenenler de vardır. Gurbet, aşk, ölüm, ayrılık üzerine yakılan Karadeniz türküleri kimi zaman da Lazca söylenmektedir. Son dönemlerde özellikle çok popüler olan Karadeniz türküleri, pek çok kişi tarafından sevilerek dinlenmektedir.
Doğu ve güney doğuda sıra gecelerinde söylenir türkülerimiz. Sıra gecesi, Şanlıurfa ile özdeşleşen, ses, saz ve söz üzerine sohbet yapılan toplantıdır. Yoğurulan çiğ köfteye sanki can katar söylenen türküler. Etek sarı sen etekten sarısın, Nemrudun kızı, Urfalıyam ezelden, Urfa’nın etrafı dumanlı gibi pek çok türkü dile böyle gecelerde.
Bir de Ege türküleri vardır. Ağır, oturaklı ve heybetli. Özellikle de hey gidinin efesi, ah bir ataş ver, çökertme gibi erkeklerin söylediği ve çemberimde gül oya, cemilem ve Düriye’nin güğümleri gibi kadınların kıpır kıpır söylediği türküler vardır.
Akdeniz bölgesinde ise özellikle göç eden Yörüklerin türküleri meşhurdur. Gide gide bir söğüde dayandım, Adana köprübaşı, bulut bulut üstüne, çek gemici gemileri ve Adana’nın yolları taşlık gibi pek çok türkü dolaşmaktadır dilden dile.
Musa Eroğlu, Neşet Ertaş, Safiye Ayla, İsmail Türüt, Arif Sağ, Dursun Ali Erzincanlı, Yavuz Bingöl gibi pek çok türkücü vardır Anadolu’nun bağrından kopup gelmiş. Bir de acem kızı, Çanakkale içinde, kara tren, Suzan Suzi, beyaz giyme söz olur, tanrıdan diledim, Hekimoğlu, Zeynebim, hastane önünde incir ağacı, Zahidem gibi yüzlerce türkü vardır bizi ve benliğimiz anlatan, dinlediğimizde kendimizi bulduğumuz.