GÖKTÜRKLER
Orta Asya’da, Ötüken’de kurulmuş büyük Türk devleti ve bu devleti yöneten sülale (552-745). Köktürkler de denir.Göktürklerin Kurucusu Bumin Kağan olan Göktürk devletinin başkenti günümüzdeki Moğolistan’da Orhon ırmağı yöresinde, Karakurum’un 60 km kuzeyindeki Ötüken kentidir. Göktürkler VI. yy’ın ilk yarısında Altay dağları eteklerinde juan- juanlara bağımlı yaşıyorlardı. 535 yılında Çin imparatoru, Tukyu Türklerinin başı Bumin’e bir elçi gönderdi. İmparator Türklerle iyi ilişkiler kurmak istiyordu. Bir yıl sonraysa Bumin, Çin’e bir dostluk heyeti yolladı. 551’de juan-juanlara bağımlı olan Tölesler ayaklandılar, Juan-juan kağanı Anakay da,Bumin’i ayaklanmayı bastırmak üzere Töleslerin üstüne gönderdi. Bumin, isyancıları bastırdı, dönüşte de Anakay’ın kızıyla evlenmek istedi. Anakay bu isteğe karşı çıkınca, Bumin Çin imparatoruyla bir anlaşma yaptı ve bir Çin prensesiyle evlendi (551). Bir yıl sonra da, Anakay başkaldırdı, juan- juanlara bağlı boyları ve topraklarını ele geçirerek, kendini kağan ilan etti. Yeni unvanı îlig Han oldu. juan- juanların bir bölümü Karadeniz ile Balkanlar’a göç ettiler ve bunlar Avarlar olarak adlandırıldı.Bumin ile kardeşi İstemi devletin sınırlarını genişlettiler; Kadırgan (Kingan) dağlarından Demirkapı’ya (Semerkant-Belh arası) kadar egemenliklerini kabul ettirdiler. Sasani hükümdarı Nuşirevan ile anlaşarak ünlü İpek Yolu’nu ele geçirdiler. Merkez olarak seçtikleri Otüken yöresinde Üçoğuz, Dokuzoğuz, Töles, Tarduş, Türgeş, Oğuz, Tatar, Kırgız, Karluk, vb. boylar bulunuyordu. Bumin ve İstemi, yönetim bölgelerini ayırdılar. Bumin, Ötüken’den Çin şeddine kadar olan bölgeyi, İstemi de Altaylar’ın güneyinden, Çungarya ve İli ırmaklarının geçtiği yöreye kadar batı topraklarını aldı. Nuşirevan, anlaşmayı bozup kervanlara geçiş izni vermeyince, İstemi Bizans’a bir elçi gönderip, İran’a karşı birleşme önerdi. Bu birleşme, Bizans’ın işine geliyordu. Çünkü hem İpek Yolu sorunu, hem yöredeki askeri sıkışıklık Bizans için, böylece çözümlenebilirdi. Bumin Kağan 552 yılında öldü, yerine İstemi Kağan geçti.
555′ te İstemi, Göktürk tahtında hak iddia eden son Avar prensini de saf dışı etmişti. İstemi ölünce (576) Batı Kağanlığı oğullarına; Doğu Kağanlığı da Bumin’in oğullarına geçti. Bu ikinci kuşak kağanlar döneminde imparatorluk sınırları iyice genişledi: Aral, Balkaş, Baykal birer Türk içdenizi oldu. Hazar Denizi’nin kuzey ve doğu kıyıları Türklerin eline geçti. Batıda Ural dağları ve Ural ırmağı aşılarak Volga’ya ulaşıldı. Doğu sınırıysa Kore’nin kuzeyinden geçerek Büyük Okyanus’a dayandı. Güneyde Doğu Türkistan’ın tamamı ve Batı Türkistan’ın bir bölümü Göktürk Hanlığı’nındı. Hindistan Hunlarını geri sürmüşler ve bu bölgede Keşmir ile Tibet’e dayanmışlardı. Çin seddiyse Göktürk ve Çin imparatorlukları arasında sınır çiziyordu. Doğu Göktürkleri’nin 630’da, Batı Göktürkleri’nin de 659’da Çin Egemenliğine girmesinden sonra Göktürkler, Kutluğ (İlteriş) Kağan zamanında yeniden atılım içine girdiler (679’dan sonra). Bu gelişmelerden ürken Bizans İmparatoru, Göktürk kağanına dostluk elçileri gönderdi. Bu arada Göktürklerin büyük rakibi Çin kuşku içindeydi; güneybatıda Sasani devleti de aynı kuşkuyu taşıyordu. Ayrıca, Sasani .egemenliğine son verecek olan Arap tehlikesi de ağır ağır Göktürklere yaklaşmaktaydı.
Bumin Kagan |
Sasani devletinin yerini Emeviler aldı. VII. yy. sonları ve VIII. yy. başları hem Türkler, hem Araplar, hem de Çinliler için büyük bir uyanış ve kalkınma dönemi oldu. 706’da Kapa- ğan Han Çinlileri yenerek devletin durumunu sağlamlaştırdı. Bu mücadelede Kapağan Han’ın en büyük yardımcıları Kutluğ İlteriş Kağan’ın oğulları Bilge ve Kültiğin oldu. Türkler, Araplarla ilk kez 707 yılında, Batı Türkistan’ın güneyinde yüz yüze geldiler. 713’te Doğu Türkistan’da Beş- balık’a inen Göktürkler, bölgedeki Türk boylarını egemenlikleri altına aldılar. 715’te Karagöl yöresinde asi Oğuz boylarını bozguna uğrattılar. 716’da, Kapağan Kağan tuzağa düşürülüp öldürüldü. Göktürkler için bu olay ulusal bir felaket sayıldı. Ardından da kağanlar arası iktidar müca deleleri başladı.731’deKültiğin Kağan’ ın, 734’te BilgeKağan’ın öldürülmesine kadar bu mücadeleler sürdü. Göktürklerle Oğuzlar arasındaki iktidar mücadeleleriyse daha önemliydi. Üstelik sınırları koruyabilmek de oldukça güçtü.
Sonunda, Göktürk kağanlığı Göktürk birliğine bağlı Uygur, Karluk, Kırgız ve Basmil Türklerinin başkaldırmasıyla yıkıldı (745)
UYGARLIK
Göktürklerde devlet düzeni soylular egemenliğine dayanıyordu. Kağan, Ötüken’de oturur, “ilig” unvanım alır ve tüm Türk boylarının başı sayılırdı. Sonra, birliğe bağlı boyların başkanları “kan”lar ya da “han”lar gelirdi. “Yagbular” (bakan), “şad”lar ve “buyruk” adı verilen yüksek dereceli memurlar da yönetimde görevliydiler. Kağan oğulları “şad” ya da “yagbu” adıyla başkomutanlık ve genel valilik yaparlardı. Göktürkler çağı, Türklerin bozkır uygarlığından (atlı uygarlıktan) yerleşik düzene geçiş dönemidir. Hayvancılık ve tarım bu dönemde gelişmiş, tahkimli kentler kurulmuştur. Işık göl yakınında Barshan, Tanrı dağlan eteklerinde Çargelan, Çumgal, Çaldıvar, Atbaş Şirdak Beg gibi kent kalıntıları bu dönemin önemini belirleyen kanıtlardır. Büyük su kanalları, su dağıtım şebekeleri, aym dönemde yapılmıştır. Göktürklerin deri çizme ve dövme keçe giydikleri,kaya resimlerinden anla- şıIır.Savaşlarda tulga (miğfer) takar, uzun ve eğri kılıç kullanırlardı. Bayraklarının altın alemi, kurt başıydı. Göktürkler her yıla bir hayvanın adım verirler, 12’şer yıllık dönemlerden oluşan bir takvim kullanırlardı. Orhon ve Yenisey yazıtlarının yazıldığı Göktürk yazısı, 4’ü sesli, 34’ü sessiz olmak üzere 38 harften oluşur, yazıda satırlar sağdan sola yazılırdı
Göktürklerin, şamanlık adı verilen dinlerinde, Göktanrısı, Yersub (yer ve su tanrısı) ve Atalar olmak üzere üç kutsal inançları vardı. Ölenin ruhunun kuş biçimine girerek uçup gittiğine inanılır, ölülere “yuğ” adı verilen yas törenleri düzenlenirdi.