PARA ORTADAN KALKSA?
İronik olur değil mi? Gerçekten şöyle bir düşünün: Para nedir, ona kim değer verir? Ve en önemlisi para olmasaydı nasıl bir dünyada yaşardık? Parasal sistem, dinle beraber en az sorgulanan sistemlerden bir tanesidir. Kabul edilmiştir çünkü artık. Bunları bir ekonomiste veya ekonomi öğrencisine soracak olursanız para, çok önemli ve ticari sistemin oluşmasını sağlayan yararlı(!) bir şeydir.
Ben olumsuz yönlerini sayayım…
İnsanların uğrunda en çok öldükleri ve öldürüldükleri şey nedir? Para.
Savaşlar en çok hangi nedenden çıkar? Para.
İnsanlar neden yokluk içerisinde yaşarlar? Para veya parasızlık.
Şirketlerin işçi çıkarma nedeni nedir? Para veya parasızlık.
Ayrıca para hırsıyla insanlar birbirlerine güvenemez oldular. Satıcılar sürekli tüketiciyi kazıklamaya çalışır hale geldiler.
Dünya üzerinden paradan daha zararlı başka bir icat yoktur. İnsanlar büyük bir çoğunluğu borçludur. Bu onları bağımlı kılar. Neye mi? Çalışmaya, yalancılığa ve bencilliğe. Çünkü hiçbir insan anasının karnından aç gözlü, hırslı, saldırgan vs. doğmaz. Bunlar biz belli bir yaşa geldikten sonra yani yaşamak için para kazanmamızın zorunlu olduğunu öğrenmemizden sonra edinilir.
Paranın olmadığı bir dünya düşünelim. En azından düşünmeye çalışalım.
Ekonomistler para olmasaydı ticaret olmazdı derler. Evet ama ticaret neden var? Para kazanmak için. Para kazanmak gibi bir amacımız olmasaydı, neye yönelirdik?
Manevi sonsuz mutluluğa ulaşmaya çalışırdık…
Şimdi şöyle bir hayal kurun sabahleyin kalktığınızda bir de baktınız etrafınızdaki her şey altın. Altın bir ev, altın bir araba, altın bir buzdolabı vs. İlk başlarda çok tatlı gelecektir. Ama bir süre sonra etrafta bu kadar çok bulunan bir şey olmasından dolayı değersiz hale gelecektir.
Ekonomi için, iktisat için ne deniyordu: kısıtlı olan kaynakların dağıtımı. Peki eğer biz bu kısıtlı kaynakları ileri teknolojiyle kısıtlı olmaktan çıkartırsak? Bakın, savaşın tek sebebi kıtlıktır. Kıtlık olan yerde savaş vardır. Gods Must Be Crazy (Tanrılar Çıldırmış Olmalı) filmini hatırlayın. Gökten bir kola şişesi düşene kadar huzur ve mutluluk içinde yaşayan kabile tek bir tane bulunan şişe yüzünden birbirine giriyordu.
Paranın da az olduğunu düşünürsek. “Aaa! Nasıl canım çalışana para çok” diyebilirsiniz. Ama paranın piyasaya sürülme sürecini ve faizi, geri ödemeleri, para kaynağının şişirilmesini göz önüne alırsak, piyasada hiçbir zaman yeteri kadar para bulunmaz. Borç, dönüşümde olan paradan her zaman fazladır. Eğer kimsenin kimseye borcu olmasaydı piyasada dönen tek bir lira olmazdı.
Dünyadaki kaynakları daha doğru kullanabilseydik sizce petrole ve diğer fosil yakıtlara ihtiyaç olur muydu? Dünyamız çok mu küçük bir yer? Hayır ve 4′te 3′ü denizlerle kaplı.
Peki bu büyük su kütlelerinin hareketlerinden hiç mi enerji üretilemez?
Biraz mantık.
Biraz mantık.
Dünyada herkese yetecek kadar kaynak var. Peki bu kaynaklar gerçekten kullanıma sunulsaydı paraya gerek kalır mıydı? Teknoloji insanların yaptıkları mesleklerin yerini alsaydı, para kazanmaya ihtiyacımız olur muydu?
Teknoloji insanlığın kurtuluşudur.
Bir insanın günlerini alan hesaplamaları bir bilgisayar saniyeler içerisinde bitiriyor.
Bir insanın yürüyerek 20-30 günde gideceği yolu bir kaç saatte otomobillerle aşıyoruz.
Peki bu teknolojiyi her alanda kullanamaz mıyız?
Bir insanın yürüyerek 20-30 günde gideceği yolu bir kaç saatte otomobillerle aşıyoruz.
Peki bu teknolojiyi her alanda kullanamaz mıyız?
Beğenerek yaptığınız bir şeyi insanlara satmaktan değil sadece vermekten zevk alırdık.
Peki o zaman insanlar nasıl motive olacaklar diye sorabilirsiniz. Benim size vereceğim cevap Jacque Fresco ile aynı olacak: İhtiyaç. İnsanların mutlaka ve her zaman ihtiyaçları olacaktır. Hiçbir zaman mükemmel olmayacağız. Ama daha iyi bir yer olmaz mıydı dünya.
Peki o zaman insanlar nasıl motive olacaklar diye sorabilirsiniz. Benim size vereceğim cevap Jacque Fresco ile aynı olacak: İhtiyaç. İnsanların mutlaka ve her zaman ihtiyaçları olacaktır. Hiçbir zaman mükemmel olmayacağız. Ama daha iyi bir yer olmaz mıydı dünya.
Maddiyattan, maneviyata doğru bir yönelme olmaz mıydı?