Hergün 1 Milyon Euro Boşa Harcıyoruz
İlkokul müfredatlarında eskiden iş teknik dersi vardı. Benim gibi 90’ların ortasında ilkokul dönemini yaşayan arkadaşlarımız bilir. Bu derste genellikle kağıttan materyaller, iplerden halılar yapardık. En çok yapılan ürünlerden birisi de rüzgar gülüdür. Onu yaptıktan sonra okulun bahçesinde elinde rüzgar gülü ile koşan kız arkadaşlarımız gözünüzün önünden geçmiştir.
İşte yaptığımız bu rüzgar gülü, şimdinin yenilenebilir enerji kaynağı olan rüzgar tribünlerinin prototipidir. Aslında ilk çıkış noktası yel değirmenleridir. Bundan yıllar önce keşfedilmiştir. Don Kişot bile onlara saldırmıştır.
Ülkemiz muhteşem bir coğrafi noktada bulunmaktadır. Çevresinde üç denizin oluşu, rüzgar potansiyelini arttırmıştır. Bildiğiniz gibi rüzgarın oluşması için alçak ve yüksek basınç hareketleri gerekmektedir. En bilindik rüzgar santralleri Alaçatı’da vardır. Onların yıllık bakımı sadece 10 varil gres yağıdır.
Yurdumuzun rüzgar enerji potansiyeli gelişmiş Avrupa ülkelerinden çok daha fazladır. Ancak bu potansiyelin sadece ve sadece %7′lik dilimini kullanabilmekteyiz. Potansiyelden bahsetmişken, eğer ülkemiz rüzgar enerjisini en iyi şekilde değerlendirebilseydi her gün bir milyon avroluk elektriği rüzgarın şefkatli kollarına bırakıp Sinop’ta nükleer santral girişimine başlamazdı. Evet, ülkemiz kullandığı yıllık elektrik miktarının iki katını karşılayacak rüzgar enerjisi potansiyeline sahiptir.
Bu değerli kaynakların yurdumuzda değerlendirilemeyişinin altında tabii ki çeşitli etmenler vardır. Bunların başında rüzgar enerjisinin liberal bir elektrik kaynağı olmayışı gelir. Sonuçta gaz, petrol, kömür gibi tükenmesi beklenmeyen bir kaynaktır. Fiyatlarda bu bakımdan sabit olacaktır. Bir başka saçma neden, çirkin gözükmesi(ymiş). Allah aşkına her gün gökyüzündeki beyaz bulutları lekeleyen termik santral bacaları çok mu güzel duruyor? Bir diğer neden kuşları öldürüyor. Buna sadece ekolojik dengeyi bozan nükleer tesisler deyip geçmek istiyorum. Gürültülü olması ayrı bir önyargıdır. Bunun yanıtına gelince rüzgar tribünleri, zaten şehrin merkezine dikilen santraller değildir. Ayrıca rüzgar tribünlerinin kanatları fiber malzemesinden yapıldığı için ses yalıtımına sahiptir.
Rüzgar enerjisi kullanılırsa ne olacak bir de onları ele alalım. Temiz, doğal bir enerji kaynağı olacak. Doğa; fosil atık, karbonmonoksit ve pis sulardan arınacak. Ülke ekonomisi rahatlayacak. Enerjide dışa bağımlılık azalacak, dolayısıyla Putin’in eline bakmayacak. Ekolojik sistem içinde kendini yineleyip bizi karanlıktan aydınlığa sürükleyecek.