Bir kıta kaç defa keşfedilebilir? Aslında bu kıtaya olan ilk ziyaretlere “keşif” demek biraz abartılı olur. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, Amerika Kıtası’nı keşfeden ilk kişi Colomb değildir. İnternetten edindiğimiz bilgiler ışığında -kesin bilgilere dayanmasa da- kıtanın 5 farklı keşfedilme senaryosunu sizlere sunacağız. Bu popüler senaryoların çoğu tarihçiler tarafından kabul görmese de, bazılarının gerçekliği hala sır gibi saklıdır. Kim bilir, belki de bunlardan birisi gerçektir…

1. Saint Brendan, İrlandalı Keşiş

İrlandalı keşiş, hatta bir efsane olan Saint Brendan özellikle İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri İngilizce konuşan halkların favorisi. Bu romantik efsane, milattan sonra 1170 yılında Galler Prensi Prens Madoc’la birlikte yola çıktı ve aynı yıl şuan Mobile Bay, Alabama olan yere ulaştı.

Bu durumu ilginç hale getiren ise koloni döneminde, kıtaya gelmiş olan diğer milletlerle savaş halinde olan İngilizlerin bu miti milliyetçilik faaliyetlerinde kullanması ve büyük kitlelere benimsetmesidir. Hatta bazı iddialara göre Colomb Amerika Kıtası’na ulaştığında Gal dili konuşan kıta yerlilerini görmüş ve çok şaşırmıştır. Yapılan araştırmalar sonucunda, aslında böyle bir şeyin hiç yaşanmadığı bilim adamları ve tarihçiler tarafından belirlenmiştir.

 

2. Afrika Teorisi

Bu teori aslında özellikle Erken Amerikalılar, Güney Amerika’nın doğu bölümü ya da Afrika’dan geldiğini belirtiyor. Bu teori için birincil kaynak, Afrika’da, özellikle Antik Mısır ve Sudan’da bulunan mumyalarda kullanılan kokain ve nikotindir. Nikotin, doğada kendiliğinden yetişen tütün bitkisinden elde edilir ve tütün de özellikle Asya ve Avrupa’nın güney kesimlerinde sıkça rastlanılan bir bitkidir. Tütünün Afrika’ya ulaşmış olması çok da şaşılacak bir durum olmasa da, nikotinin bulunmuş olması birhayli ilginçtir çünkü nikotin içeren maddeler, 19.yy’da Amerika’nın batı kıyılarında keşfedilmiştir. Ayrıca yapılan DNA incelemeleri sonucunda Amerika yerlilerinin Afrika kabilelerinde yaşayan insanlarla genetik olarak benzerlikleri dikkat çekmiştir.

 

3. Zheng He

Çin kaynaklarında bu konu hakkında bir çok şey yazılmış olsa da, akla en yatkın iddia şu şekildedir. Çinlilerin gelmiş geçmiş en büyük denizcisi olarak kabul edilen Zheng He, 1421 yılında, yani Colomb Amerika’ya gelmeden tam 71 sene önce kıtaya ayak basmıştır. Zheng He’nin o yıl, Çin’in doğusuna doğru yapmış olduğu seferle alakalı olan bir çok resmi belge, tarihçiler tarafından gün ışığına çıkarılsa da, He’nin Amerika’nın tam olarak neresine gitmiş olduğu, ya da gidip gitmediği henüz belirlenememiştir. 1405-1423 arasında 7 farklı deniz seferine çıkan He’nin 317 gemi ve 28000 mürettebatla Amerika’yı keşfedip keşfetmediği hala bilinmemektedir.

 

4. Japonlar

Valdivia Kültürü, Amerika’da kaydedilen en eski yerleşik kültürlerden biridir. Milattan Önce 3500 ile 1800 yılları arasını kapsayan tarihi eserler, Las Vegas’ta, günümüz Santa Elena bölgesinde bulunmuştur.

Valdivia kültürü Ekvator’lu arkeolog Emilio Estrada tarafından 1956 yılında keşfedildi. Estrada, arkeolojik kalıntıları ve çanak çömlek stilleri (özellikle Kyuşu adasında, Valdivian çanak çömlek ve antik Jomon kültürü arasındaki benzerlik, Japonya) karşılaştırılması dayanarak Amerikalı arkeolog Betty Meggers birlikte Japon halkıyla Ekvator halkı arasındaki benzerliğin eski çağlardan beri var olduğunu iddia etmiştir.

5. Antik Yunan Bağlantısı – Romalılar

 

1939 yılında Meksika’da keşfedilen pişmiş topraktan yapılma Antik Yunan’lı kafası, Romalı’ların milattan önce 2. yüzyıldan beri Amerika kıtasını bildiği iddialarını güçlendiren niteliktedir. Bilim adamlarının yapmış olduğu incelemer sonucunda heykelin, milattan önce 2 ile 3. yüzyıllar arasında yapılmış olduğu saptanmıştır. Ancak, bu teori ile iki büyük problem vardır. Birincisi Romalı’lar neredeyse kusursuz tarihi kayıtlar tutarlardı ve yeni bir kıtanın keşfi kayıtlarda kesinlikle geçmesi gerekecek kadar önemliydi. İkinci sorun ise, heykellerin, Colomb’la birlikte gelen mürettebat tarafından getirilmiş olabileceği hatta çoğunun gerçek bile olmayabileceği öngörüsüdür.